Chào các bạn! Truyen4U chính thức đã quay trở lại rồi đây!^^. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền Truyen4U.Com này nhé! Mãi yêu... ♥

3


max's pov.

"uyan! uyan! uyan! uyan! uyan!" gözlerimi kırpıştırarak açtığımda yatağın başında dikilip çalar saat gibi söylenen nora'yı görmüştüm.

"kes şunu..."

iki eliyle sol elime uzanıp beni yataktan çekiştirmeye başlamıştı. "nora! kes şunu! daha uyuyalı birkaç saat oldu!"

"bana ne? erken uyusaydın..."

"tamam rahat bırak beni kalkıyorum!"

nora elimi bıraktıktan sonra "yirmi dakika içinde mutfakta ol. şimdi danny'i uyandırmam gerekiyor!" diyerek odadan çıkmıştı.

derin bir nefes alıp yatakta döndükten sonra yüzümü yastığa bastırmıştım.

dün gece tamamiyle bir kaostu. kocaman bir kaos...

kelly'le tartışmamız, evden gitmem, buraya gelmem ve stella...

her şey birbirine karışmıştı ve sanki bir gün değil bir ay yaşamıştım. çok garipti.

dirseklerimden güç alıp yatakta doğrulduktan sonra yanımdaki komidinin üzerindeki telefonuma uzanmıştım.

kelly'den gelen onlarca cevapsız arama ve mesaj bildirim ekranımı kaplamıştı.

derin bir nefes alıp yatağa oturduktan sonra onu aramıştım.

"max! neredesin?! dalga mı geçiyorsun?! ilişkiyi bitirdiğini söyleyip çıkıp giderek beni başından atamazsın!"

"kelly seni başımdan attığım falan yok, ayrılmak istediğini söyledin ben de onayladım. evden gittim çünkü seni daha fazla görmek istemedim. sana söyledim, eski apartmanıma taşınacağım. istediğiniz kadar orada kalabilirsiniz, bunu biliyorsun."

titreyen sesiyle "bu kadar... bu kadar basit olamaz... sana üç yılımı verdim!" demişti.

"kelly... lütfen daha fazla zorlaştırma."

"son kez buluşabilir miyiz? en azından yüz yüze konuşalım."

başımı geriye atıp "tamam öğleden sonra marinada buluşabiliriz. her zaman yemek yediğimiz yerde. uygun olur mu?" demiştim.

"pekala... ikide orada olurum." demişti. ardından da telefonu kapatmıştı. yataktan kalkıp odanın diğer tarafındaki berjerin üzerindeki tişörtümü giyip odanın karşısındaki banyoda elimi yüzümü yıkamıştım. mutfağa gittiğimde nora ve daniel çoktan masaya oturmuşlardı.

nora, sandalyede bağdaş kurmuş adeta bir çorba kasesini andıran bardağıyla kahve içiyordu. daniel ise önündeki kruvasanı yiyordu.

"maxyyyy! sonunda gelebildin. tekrar uyudun sanmıştım." nora'nın sözleriyle gözlerimi devirip fincana kahvemi doldurduktan sonra masaya oturmuştum.

"tüm uykumu siktiğin için tekrar uyuyabileceğimi sanmıyorum. teşekkürler nora!" deyip yalandan sırıtmıştım.

"hey! bana kızgın mısın? daniel, dün akşam... kelly hakkında söylediklerimden bahsetti... max dinle ben fazla sarhoştum. öyle konuşmamalıydım. özür dilerim."

nora'nın sözleri üzerine başımı iki yana sallayıp "saçmalama sana bu yüzden asla kızmam. zaten sana kızgın değilim ki... sadece... sadece kafam çok karışık. hayatımda uzun süredir büyük yer edinmiş önemli bir şeyler bitiyor ve... ve bu garip." demiştim.

bir süre üçümüz de konuşmadığında daniel konuyu değiştirmek için "dün gece sen uyuduktan sonra stella geldi. onunla tanıştık." demişti.

"evet sabah ona attığım mesajları okudum... 'erkekler gecenizi' mahvettiğim için üzgünüm çocuklar."

omuz silkip "böyle düşünme. o, oldukça eğlenceli biri. dün, neredeyse tüm gece sohbet ettik . neden daha önce bizimle tanıştırmadın ki?" demiştim.

"burada yaşamıyordu. amerika'daydı. toto amcayla onu ikna etmek için çok uğraştık. sonunda buraya taşındı."

"evet, söyledi."

"bence onu seneye ya da bu sene sonlarına doğru padokta daha sık göreceğiz."

"sana bunu düşündüren ne ric?"

"geçen yıl haas'taymış. eğer motorsporlarında olmaya kararlıysa babası ona harika bir iş verecektir."

nora, kahvesinden bir yudum daha alıp ayağa kalkmıştı. omuz silkip "yani doğru bir bakış açısı. ama stella şu an gerçekten ne istiyor tam olarak bilmiyorum. amerika'da harika bir işi vardı, belki aynı işte evden çalışacaktır. henüz yüz yüze konuşma şansımız olmadı." demişti. saatine baktıktan sonra "birkaç saate buluşacağız. üstümü değiştirmem lazım. eve gideceğim. sonra yine görüşürüz! sizi seviyorum!" diyerek bize öpücük yollayıp mutfaktan çıkmıştı.

bir süre konuşmamıştık. "üst daireme geri dönmeye kararlısın yani?" daniel'ın sorusuyla iç çekip başımı sallamıştım.

"dostum bizim gerçekten geleceğimiz yok. onun için sadece ün ve göz önünde olmayı ifade ediyorum. tek önemsediği şey ne kadar başarılı olduğum; nasıl hissettiğim, nelerden hoşlandığım onun umrunda bile değil. ben... ben farklı hayal etmiştim. her şeye ilk başladığımız zamanlarki o ve şu anki o bambaşka iki kişi."

daniel başıyla onaylamıştı...

stella's pov.

arkamdan vücuduma dolanan kolların sahibine döndüğümde heyecanla "nora!!!" diye bağırmıştım.

"aman tanrım seni çok özledim stel! sonunda geldin!"

gülümseyip "biraz sancılı bir süreçti ama babam ve senin ısrarlarına dayanamadım." demiştim.

nora çantasından anahtar çıkarıp "buraya senin arabanla geldim. sabah evden çıkmadan önce max söyledi. araban otoparktaymış. ben getirdim." demişti.

"ah çok teşekkür ederim. dün yani aslında bu sabaha karşı beni, eve o bıraktı. çok nazikti. anlatıldığı gibi üstten bakan bir tavrı yoktu."

"sana söylemiştim. o harika biridir. komik, neşeli, şaka yapmaya bayılan... ve biliyorsun benim için gerçek bir abi gibi. sadece bazen biraz... çok az... patavatsız oluyor."

kıkırdayıp "sanırım biraz öyle." demiştim.

nora bana uzun uzun bakıp "tanrım hala geldiğine inanamıyorum! buradasın!" demişti.

"ah nora... burada olmasam da zaten sürekli facetime yapıp görüşüyorduk."

"bu farklı! artık buradaki herkesi daha iyi tanıyacaksın.  mesela artık charles ve sevgilisine seninleyken rastlayabileceğim." duraksayıp "aman tanrım bu çok kalp kırıcı..." demişti.

dudaklarımı büzüp "yapma nora, onun için değmeyeceğini ikimiz de biliyoruz. o, senin kafandaki harika insan değil. neden başka insanlara şans vermiyorsun?" demiştim.

"bilmiyorum... sadece bilirsin- her neyse şu... max ve kelly mi? ah inanamıyorum bu aptal yine bu kadınla barışacak! korkunç!" deyip yan tarafta bir yere odaklanmıştı.

max'ın ismini duymamla gözlerim istemsiz o yöne kaydığında sevgilisi kelly'le yemek yediğini görmüştüm.

bana dönüp "daha dün gece ayrılmışlar ve miss kelly piglet benim aptal arkadaşımı timsah gözyaşları ile kandırıyor! ah bu dramaya katlanamıyorum..." demişti.

dikkatimi nora'ya vermek istesem de gözlerimi ikisinden alamıyordum.

dün gece farklı yüzünü gördüğüm ve açıkçası hoşuma giden max verstappen bugün biricik sevgilisiyle yan masalarımdan birinde yemek yiyordu. düşünürken çok da umursayacağım bir şey olmadığı açıkça belli fakat umursamıştım ve bu garipti...

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen4U.Com

Tags: #au