Chào các bạn! Truyen4U chính thức đã quay trở lại rồi đây!^^. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền Truyen4U.Com này nhé! Mãi yêu... ♥

Bölüm1.

Merhabalar!Bir çok yazım hatam var.Biliyorum,lütfen beni maaruz görün.Azerbaycanlı olduğum için zorluk çekiyorum.Umarım beni ve hayal dunyami seversiniz.🫰🫶


"Nefrete sevgiden fazla güvenirim.
Çünkü,nefretin sahtesi olmaz!"

- Şuç ve Ceza, Dostoyevski

Kafamın içinde susmayan seslerle,sorularla yürüyordum.Kulağımda en sevdiğim Cem Adrian şarkısı çalırken,kolumdakı saate bakdım.İşe geç kalıcakdım.Hızımı biraz artıraraq şarkıyı mırıldanmaya başladım.Bir kafede şarkı söylüyordum,şarkı söylemeyide,dinlemeyide cok severim.Sesim güzel,zaten okuduğum bölüm müzik,bu yüzden işimi seviyorum.Ben Linet Gece Velizade.Annem Türk,babam Azerbaycanlı.Üç yıldır İstanbulda yalnız yaşıyorum.Aslında ben evden kaçdım yani Azerbaycanda ailemle yaşıyordum.Ta ki babam beni biriyle evlendireceğini söyleyene kadar.Gerçi kaçmak için diger sebeplerimde vardı.Bir kaç aya kadar onlarla hiç bir alakam yokdu.Bir gece telefonuma bilinmeyen numaradan arama geldiğinde açınca babam olduğunu anladığımda şaşırdım.Konuşarak aramızdakı sorunları hall ettik.Evin tek çoçuğu olmanın avantajları sanırım bu.Babam ve annem her ne kadar evine geri dön deselerde, burda kalacağımı artık bir düzenimin olduğunu sert bir şekilde söyledim.Aynı zamanda geri dönüp onunla aynı havayı solumak dahi istemiyorum. O kim diye sorduğunuzu duyar gibiyim.Belki bir gün anlatırım.Hayatımdan şu an memnunum.Asla ve asla düzenimin bozulmasını istemiyorum! Yalnız olmam benim için sorun değil,hep yalnızlığı sevmişimdir.Öyle kolay kolay hayatıma birilerini almam,bu arkadaş olur,sevgili olur.Konuşmayı sevmem,gerekmedikçe konuşmam.Kimseyi umursamam,kimsenin işine karişmam ve benim işime karışılmasını sevmem...
Kulaklığımdan şarkının sesi kesince cebimden telefona çikarıp bakdım.Cavair yazısını görünce yüzümde gülümseme oldu...Cavair benim Azerbaycandan en yakın ve tek arkadaşım.Bu hayatda değer verdiğim az kişi vardir.Onlardan biri Cavair.Kulaklığı cıkarıp aramanı hızlı açdım.
- Linetttttt sən niyə məni itirib axtarmısan??(sen beni niye tınlamısan?)
Cavairin cırtlak sesi kulağımı tırmalarken kaşlarımı çattım telefonu biraz kulağımdan uzaklaşdırdım.Ses gelmeyince
-Bittimi? Diye sordum.
-Evet bitti.Naber?Nagarirsan?(napıyorsun?)Yaxşısan? (İyimisin?)Deye sorular yöneltdi.Cavair'e her şeyin yolunda olduğuna dair ikna çabam bittikde kafeye yakınlaştığımı ve kapamak zorunda olduğumu söyleyip yüzüne kapadım.Benim bu huylarıma alışdığı için sorun etmedim. Kafeye girince grupumuzun hazır olduğunu gördüm.Çantamı içeriye koyup aceleci şekilde sahneye çıkdım,hepsine baş selamı verip mikrafonu elime aldım.Arkadan şarkı gelince her ne kadar bu çoçuklarla çok konuşmasamda beni artık tanıdıklarını çaldıkları şarkıdan anladım.Dudağımın kenarı istemsiz kıvrılarken,şarkıyı söylemeye başladım.

Bugün günlerden hiç benim adım yok
Kanatlanıyor içimden binlerce siyah kelebek
Savruluyor rüzgârda yaprak gibi
Kalbim, uzaklarda bir yerde, kalbim kayıp

Sessiz, yorgun, ağır göz kapaklarım kapanıyor yine, yine
(Karanlığa dokunabiliyor sanki ellerim)
Yıkık, dökük, bu şehrin duvarları birer birer üstüme yıkılıyor yine
(Sadece sesler duyuyorum)
Yine...
(Ayak sesleri uzaklarda)
Kuş sürüleri terk ederken bu şehri, ardında yoksul ve kimsesiz çocuk gibi bırakıyor yine
(Susuyorum)
Yine...
(Sessizlik keskin)
Ve sonbahar sinsice yaklaşarak peşinde köpek gibi bir yalnızlığı üstüme sürüklüyor yine
(Bekliyorum)
Yine...
(Beklemek keskin)

Ne yağmur, ne kar, ne yüzüme vuran rüzgâr, canımı yakan acıtan sonbahar, daha dinmedi çocuk
(Öyle beyaz ve öyle)
Seni silmedi çocuk
(Öyle maviydi ki)
Alev alev yanan kirpiklerinden saçılan kıvılcımlarınla başlayan bu yangın daha sönmedi çocuk
(Öyle güzeldi ki ve öyle...)
Sönemedi çocuk
(Öyle masum ama...)
Bu viran şehirde, bu viran hikaye henüz bitmedi
Bitmedi, bitmedi, bitmedi çocuk
(Öyle yanlış, öyle...)
Bitemedi çocuk
(Öyle yanlış ki ve öyle...)
Bu aciz şarkılar, bu aciz dualar seni geri getirmedi, getirmedi, getirmedi çocuk
(Ve öyle çocuk...)
Dönmedin çocuk
(Kalbim...)
Bana ne yaptın, ne yaptın, ne yaptın, ne yaptın çocuk?
(Tüm maviler kirli şimdi ve tüm beyazlar utanç içinde ve sadece uyumak...)
Bunu niye yaptın, niye yaptın, niye yaptın, niye yaptın çocuk!?
(Uyumak istiyorum)

Şarkını bitirip gözlerimi açdım.Gözlerimi kapatdığımın hiç farkında bile olmamışım.Gözlerimi seyircilerin üzerinde gezdirdim hepsi bizi alkışlıyorlardı.Gözlerim yalnız oturmuş iri yapılı adama takıldı. Sanki ona bakdığımı anlamış gibi kafasını ben tarafa çevirdi.Bal rengi gözleri odak noktam oldu.Bana onun gözlerini hatırlatdığı için kaşlarımı çatıp gözlerimi gözlerinden çekdim.Yeni şarkı çalınca şarkıya odaklanmaya çalıştım.Bir kaç şarkı söyledikden sonra işim bitmişdi.Ekipe dönüp 'İyi iş çıkardık arkadaşlar'.Sahneden indim,çantamı sırtıma geçirib,cebimde kulaklığımı arayıp buldum.Kulaklığımı takıp eve gitmeye koyuldum.Evim bura yakın sayılırdı.Büyük ev sayılmazdı,ama bana yetiyordu.Bir oda, salon,mutfak ve odamda bulunan bir banyodan oluşuyordu.
Kapıya anahtarımı geçirib açdım.Çantamı sırtımdan çıkarıb kanapeye atdım.Yukarı çıkarak üzerimde bana fazlalık gibi gelen elbiseleri çıkardım.Ayaklarım banyoya yöneldi.Soğuk suyu açıb altına girdim.Kafamda susmayan sesler beni esir aldı.Elimle kafama baskı yapıb öylece durdum. Lanet seslerin susmasını istiyorum.Kaç saat öyle kaldım bilmiyorum,parmaklarımın buruşduğunu görüb saçımı yıkadım.Duşdan çıkıb üzerime siyah sütyen ve külot giydim, dolapa yakınlaşıp içerisinden siyah tayt ve crop bulup üzerime geçirdim.Kapüşonlu hırkayıda elime alıb odadan çıkdım.Mutfağa gittim.Bardağa su doldurdum.Bir yandan suyumu içerken bir yandan saate kaydı gözlerim.Saat 23.40.. Bardağı yıkamadan orada bırakıp,kapıyı anahtarla kilitledim.Kapüşonlunu giyib şapkasını kafama geçirdim.Kapıyı bağladığıma emin olub kulaklığı kulağıma takdım.Koşmaya başladım, hep geldiğim küçük ormana doğru hızımı azaltmadan koştum.Evet bu saatde ormana geldim ve evet koşu yapıyorum.Hep yapdığım bir şeydi.Ayrıca spor yapmayı seviyorum.Asla karanlıktan korkmam ve başıma bir şey gelirmi bilmem.En kötüsü ölürüm.Umrumdamı değil.Şarkı değişirken durdum neden hala bu şarkıyı sakladığımı ve hala dinlediğimi sorguluyordum.Aniden yalnız olmadığım hissine kapıldım.Hızlı bir şekilde ağacın arkasına saklandım.Görünmeyecek şekilde etrafa bakdığımda iki tane iri yapılı adamın kavga etdiğini gördüm.Biri belinden silahını çıkarıb diğerinin kafasına dayadı.Ahh hayır kim kimi vuruyor umrumda değil benim sorunum bu görüntüye şahit olacağım için kafamın ağrıyacağı.Ben kendi fikirlerimde boğuşurken patlama sesi duydum.Gizlice bakdığımda adamın kanlar içinde yere düşdüğünü gördüm.Elinde silahı olan adam ise aniden kafasını benim saklandığım tarafa çevirince göz göze geldik. Siktir!! İşte kafamın ağrıyacağını söylerken bundan bahs ediyordum.Gelde şimdi bu adama elindeki silahın,kimi öldürdüğünün ve kim olduğunun umrumda olmadığını anlat..

İlk bölümü nasıl buldunuz??






Bạn đang đọc truyện trên: Truyen4U.Com